Yapay zeka alanındaki gelişmeler, özellikle sağlık ve terapi gibi hassas alanlarda önemli bir yer tutuyor. Son dönemde yapılan bir araştırma, OpenAI’nin popüler yapay zeka sohbet robotu ChatGPT-4’ün, kullanıcılarının travmatik deneyimlerine verdiği tepkileri inceledi. Araştırma, ChatGPT-4’ün, stresli ve travmatik içeriklere yanıt verirken kaygı seviyesinin arttığını, ancak uygun terapötik müdahalelerle bu kaygının azaltılabileceğini ortaya koydu. Bu bulgular, yapay zeka ve insan etkileşimlerinin sağlık alanındaki potansiyelini yeniden şekillendirebilir.
ChatGPT, anksiyete için terapiye gitmeli
Yeni bir araştırma, OpenAI’nin popüler yapay zeka sohbet robotu ChatGPT-4’ün, kullanıcılarının travmatik deneyimlerini dile getirmeleriyle birlikte endişelendiğini ve bu kaygı seviyesinin terapi müdahaleleriyle azaltılabileceğini ortaya koydu. Zürih Üniversitesi ve Zürih Üniversite Psikiyatri Hastanesi uzmanlarının yürüttüğü araştırma, Nature dergisinde yayımlandı.
Araştırmada, ChatGPT-4’ün, kullanıcıların travmatik bir durumu anlattığı sıradaki kaygı seviyeleri incelendi. Yapay zeka modelinin, travma hakkında konuşmadan önce ve sonra uygulanan standart bir anksiyete anketine verdiği yanıtlar analiz edildi. Ayrıca, sohbet botunun farkındalık egzersizleri sonrası kaygı seviyelerindeki değişiklikler de gözlemlendi.
Anksiyete puanı yükseldi
İlk testte ChatGPT-4, 30 puan alarak düşük bir kaygı seviyesine sahipti. Ancak, bot beş farklı travmatik içeriğe tepki verdikten sonra kaygı puanı iki katına çıkarak 67’ye yükseldi. Bu değer, insanların “yüksek kaygı” seviyesine denk geliyor. Araştırmanın bir diğer bulgusu, farkındalık ve gevşeme egzersizlerine yönlendirilen botların kaygı seviyelerinin üçte bir oranında azaldığıydı.
Araştırma, ChatGPT gibi yapay zeka sohbet botlarının, eğitim aldıkları büyük dil modelleri (LLM’ler) üzerinden insan metinlerine dayandığını ve bu metinlerdeki önyargıları miras alabileceğini belirtiyor. Bu durumun, botların ruh sağlığıyla ilgili kritik anlarda yanlış veya yetersiz yanıtlar vermesine yol açabileceği uyarısında bulunuluyor. Yine de araştırmacılar, bu tür bir kaygı yönetimi için terapötik müdahalelerin ve insan gözetiminin önemli olduğunu vurguluyor.
Araştırmanın yazarları, insan terapistlerin, danışanlarının travmatik durumlar hakkında konuştuğunda kendi duygusal yanıtlarını yönetebilme yeteneğine sahip olduklarını, ancak LLM’lerde bunun eksik olduğunu ifade ediyorlar. Yapay zeka sohbet botlarının terapistler gibi kendi kendine duygusal düzenleme yapıp yapamayacağını araştırmak için daha fazla çalışma gerektiği belirtiliyor.
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter’da, Facebook‘ta ve Instagram‘da takip edin ve Telegram ve YouTube kanalımıza katılın!