Ekonomi Enkaz Altında Kaldı! Sesimi Duyan Var mı?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Seçim bitti, hop yenisi geldi. Hayata çok romantik açıdan bakmıyorsan matematiksel olarak kazanacak gibi görünüyor Erdoğan…

Şu anki sonuç mevcut modelde ısrar edileceğini gösteriyor. Bunun ekonomi açısından anlamı önümüzdeki dönemde sermaye kontrolleri sıkılaştırılacak, faiz artmayacak, enflasyonla mücadele olmayacak. Türk Lirası’nın değer kaybetmesi durdurulamayacak.

Plan eski, program eski, politika eski… İşe yarasaydı görürdük zaten etkisini… Güven yok, beklenti yok, umut yok! Eski tas eski hamam… Hamamda tası dolduracak kadar bile su kalmadı. Hepsi seçim adına doları tutmak için harcandı.

Bütçe değil ucube!

Şöyle anlatayım, beraber hesaplayalım… 2022 yılında bütçe yılın ortasında bitince ek bütçe ile yola devam edilmişti.

2023 için geniş davranalım yine yılın ortasında yeni bir bütçe hazırlamayalım düşüncesiyle bütçe açığı 659,4 milyar lira olarak öngörüldü…

Ocak ayında 32,2, şubat ayında 170, martta ise 47,2 milyar lira açık veren bütçe dengesi, nisanda ise 132,4 milyar lira açık verdi. Böylece Ocak-Nisan döneminde bütçe açığı 382,4 milyar liraya ulaştı. İlk dört ayı gerçekleşmelerine göre bütçe açığı 2022 yılının 2,75 katına ulaştı.

Daha hesaba girmeyen kalem kalem giderler var. Onları da alt alta koyup toplayacaklar. Açık 1 trilyonun üzerinde gelirse öpüp başlarına koyacaklar.

Nedir bunlar? Kur Korumalı Mevduat’ın dayanılmaz ağırlığı… Kamu işçilerinin kallavi zammı… Sözleşmelilerin kadroya alınması… Emeklilikte yaşa takılanların maaş ödemeleri… Kademe kademe giriliyor sisteme her biri…

Memur taş mı yesin? Ona da en düşük maaş 22 bin olacak sözü… Emekliye yapılacak zam ve bayram ikramiyeleri… Deprem giderleri… Doğalgaz müjdesi diye bir kalemde bütçeye 40 milyar lira yük eklenmesi… Akla hayale gelmeyecek seçim vaatleri…

Bütçe yaması Merkez’in para basması

İşin güzelliği bütçe açıkları, döviz açığı gibi anında piyasayı ve fiyatları etkilemez. Gecikmeli etkiler. Bütçe bitince devreye ek bütçe girer. O da biterse borçlanırlar gönüllerince… Kime ne anlatacaksın ki bu yönetim sisteminde?

Bunların hepsi kaynak demek… Nereden gelecek? Vergi toplayarak kapanmaz. Borçlansan, şirketler, firmalar, insanlar krediye ulaşamaz. Neden? Bu kesimlere verilecek kredi devlete gider. Para havuzu belli, havuz suyunu çeker.

Demek ne yapılacak? Merkez Bankası parasal genişlemeye gidecek. Para nasıl genişleyecek? Kaba tabiriyle para basılacak… Aslında konu biraz teknik ama meali Türk Lirası bollaşacak. Bollaşan ürün hele talebi yoksa ne olur? Değer kaybeder… Öyle olacak…

Kimse Türk Lirası’nı elinde tutmak istemediğine göre dolara, altına, arabaya, patlıcana kısaca her şeye talep artacak. Ya sonra?

Mucize olmazsa ekonomi taklada!

Faizdir, altındır, borsadır, döviz kurudur, kriptodur… Kaçınılmaz olarak parası olan vatandaş sayısı azalınca giderek daha az kişiyi alakadar edecek. Diğer bir bakış açısıyla derdi olan insan sayısı azalacak!

Peki ya cari açık? İhracatta her ay rekordan rekora koşuyorduk. Türk Lirası olduğundan değerli tutulunca mallarımız pahalandı… Siparişler bıçak gibi kesilmeye başladı.

Maliyet artışları ve kur baskısıyla 6 aydan bu yana önce yavaşlayan, sonra duraklayan ihracatın verdiği alarm sinyalleri ekonomi yönetimince görmezden gelinince, nisanda sert düşüşe geçildi. İhracatta yüzde 17 oranında yaşanan gerileme sürpriz olmadı haliyle…

İlk dört ayda ihracat, ticaret açığı ne kadar? Tam 43,5 milyar dolar… Turizm de kötü giderse toprak atarlar Türkiye ekonomisinin üzerine… Hasarsız çıkmak mümkün değil bu süreçte…

Sistem bu olduğu sürece mucize falan bekleme… Fakirlik ve sefalet seni bekliyor aman diyeyim gecikme!

Ekonomi Enkaz Altında Kaldı! Sesimi Duyan Var mı?