İsviçre Düzenlemeleri ICO’ları Kaçırıyor

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ICO çılgınlığı 2017 başlarında patlak verdiğinden beri, İsviçre Avrupa’nın fiili toplu arz yeri olarak hizmet verdi. Finansal otoriteler kripto girişimlerini nezaketle karşıladı ve Tezos, Mysterium ve Arcblock gibi girişimler bu çağrıya kulak verdi. İsviçre’nin Finansal Piyasa Düzenleme Kurumu (FINMA) Şubat ayında ICO’lar için bazı ana prensipleri yayınlayarak bir takım şeyleri açığa kavuşturmayı amaçladı. Ancak bunun yerine tam tersi etkide bulundu.

FINMA Prensipleri Endişe Yaratıyor

Şubat ayında news.Bitcoin.com, yayınladığı haberde FINMA’nın “piyasa katılımcılarına açıklık kazandırmak” niyetiyle nasıl bazı prensipleri yayınladığını yazmıştı. 11 sayfalık belgede toplu satışlar yoluyla paranın nasıl aklanabileceğine yönelik bazı endişeler dile getirilmişti. 3.7’inci kısımda (AMLA’ya uygun olarak) belgede şunlar yazıyordu:

Kara para aklamaya yönelik yapılan düzenleme intifa hakkı sahibinin kimliğini belirleme gerekliliği ve bir öz-denetim kuruluşuna bağlı olma veya doğrudan FINMA denetimine tabi olma zorunluluğu da dahil olmak üzere bir dizi durum tespiti gerekliliğini doğurur. Bu gereklilikler fonların halihazırda İsviçre’de AMLA’ya bağlı  bir finansal aracıya kabul ettirilmesi ve o aracı adına özenle gereklilikleri yerine getirerek sağlanabilir.

Basitçe açıklamak gerekirse bu demek oluyor ki ICO’lar tüm ICO katılımcılarına KYC (kimlik doğrulama) uygulayabilmek için aracı bir İsviçreli firmaya bağlı olmalı, işte sorun da burada başlıyor. Bu denetlemeleri yapacak yalnızca çok az sayıda kuruluş var ve bu kuruluşlar adeta tekel durumunda bulunuyor. KYC denetiminin ortalama maliye ICO alanında $0.6-$2 arası değişiyor – ancak İsviçre için durum farklı. Akredite edilmiş kuruluşlar her bir denetim başına 25 dolar alıyorlar, bu durum da toplu satışlarını İsviçre’de yapmaya karar veren projeleri zor bir durumda bırakıyor.

Grain FINMA’yı Takip Etmenin Bedelini Anlıyor

Swiss Regulations Are Driving ICOs Away

Grain, blockchain ile iş anlaşmaları ve sözleşmeleri sağlamayı planlayan bir altyapı çözümü sunuyor. Şubat ayında FINMA’nın yayınladığı yeni prensipler nedeniyle ICO’larını bir ay ertelediklerini duyurdular ve şunları yazdılar: “Her ne kadar spesifik bir ICO düzenlemesi veya sürekli bir yasal doktrin bulunmasa da, biz “üzgün olmaktansa güvende olmayı” tercih ettik. Grain’in sürdürülebilir, uzun vadeli başarılı bir proje olmasını ve bu gidişatı engelleyecek potansiyel uygunluk sorunlarını önlemeyi umut ediyoruz.”

Grain’in FINMA’nın prensiplerine harfiyen uymayı tercih etmesinin bir sebebi Grain’in minimum toplu satış katkı payı olan 0.1 ETH’yi sağlayarak İsviçre’nin artan KYC masraflarını karşılayabilmekti. Dünyanın herhangi bir başka yerinde, tipik bir toplu satışta tüm katılımcılara sağlanacak KYC denetimi $30,000 gibi bir ücret tutuyor. İsviçre’de ise ICO Engine gibi şirketler toplanan tüm ethereum’un %5’ini alıyorlar, bu da demek oluyor ki örneğin 20 milyon dolarlık bir ICO’da 1 milyon doları yalnızca basit bir doğrulama için alıyorlar.

 

Swiss Regulations Are Driving ICOs AwayDorado’nun KYC’si yalnızca bir onay kutusundan oluşuyor

FINMA’nın prensipleri yasal olarak bağlayıcı olmadığından, alternatif bir seçenek daha var – tüm bunların toptan reddetmek ve herhangi bir mevzuata bağlı kalmamak. Bu strateji bazı riskler içeriyor, ancak bir takım projeler bu yolu seçiyor. Her ne kadar Grain gibileri işi kitabına uygun bir şekilde yapmaya çalışsalardı, diğer İsviçre merkezli Dorado gibi ICO’lar KYC denetlemesini topyekün atlıyorlar. Yatırımcıların fiat veya kripto cinsinden bağış yapması için tek yapması gerek bir Facebook veya Gmail hesabı. Örneğin Dorado’nun yatırımcıların ABD’den olmadığın doğrulamak için tek yaptığı şey bir onay kutusu işaretletmek. FINMA’nın prensipleri bu şekilde bağlayıcı olmaz ve değiştirilmezse, daha etik olan ICO’ları uzaklaştıracak ve fazlasıyla istekli projeler çoğalmaya başlayacak.

news.Bitcoin.com

İsviçre Düzenlemeleri ICO’ları Kaçırıyor